11 Eylül 2018 Salı

EĞİTİM ÇARPSIN!! 👩🏻‍🎓👩🏻‍🏫👩🏼‍🔬👸



Selam millet!

Dizi sezonu açıldı herkes favori dizisini ya da dizilerini bekliyor. Benim tek favorim ‘Avlu’ dizisi muhteşem oyunculuk, muhteşem kurgu ancak umarım her dizi gibi sonuna doğru saçmalamaya başlamaz.
Hele bazı diziler sonuna doğru değil direkt başından saçmalamış durumda! Karısını aldatan, aldatmakla kalmayıp sevgilisini aile içine kadar sokan sözüm ona bir aile babası ve etrafında dönen olaylar.
Bu diziyi insanları güldürmek için mi yayınlıyorsunuz? Biz buna ‘güleriz ağlanacak halimize’ diyoruz özetle.
Türkiye’de bu sebeple ne cinayetler işleniyor, ne yuvalar dağılıyor olay sizin anlattığınız kadar mizahi değil maalesef. Ve en üzücü tarafı bu dizileri çocuklarında izliyor olması. Acaba ‘benim babam ve  annem de böyle olur mu’ diye kendi dünyalarında neler kuruyorlar kim bilir !
Her dizinin ya da filmin konusu izleyiciye farkındalık yaratma, bir katma değer sağlama niteliğinde olmalı. Maalesef dizilerle yaşayan bir toplum olarak bu tarz senaryolara ihtiyacımız var.
Geçenlerde bir film izledim adı ‘JOY‘  Jennifer Lawrence ve Robert De Niro başrolde. Filmde verilen mesaj o kadar net ve güzel ki! Asla pes etmemen ve hayallerinin peşinden gitmen konusunda bir hikaye yaratılmış, şiddetle öneririm, izleyin. Dizi konusu şimdilik bu kadar.

Aslında bugün yazmak istediğim konu kız çocuklarıydı, okula gönderilmeyen kız çocukları ancak dün akşam zap yaparken dizilere denk geldim ve bu konuya da değinmeden geçemedim.

Gelelim asıl meselemize,
Ben, çok şükür ki okumuş, üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış,  çocuklarını da topluma, insanlığa hizmet etmek, katkı sağlatmak için yetiştirmeye çalışan, destek olan hem bir birey hem de bir anne olarak buradan sesleniyorum. 

Ey kızını eğitim hayatına katmayan, okula göndermeyen anne ve baba!  Neden korkuyorsun?
Kızının insanlığa, vatana ve millete hizmet etmesinden mi? Çok başarılı bir bilim insanı olup sesimizi dünyaya duyurmasından mı?  İyi bir öğretmen olup herkese doğruyu öğretmesinden mi? iyi bir doktor olup kurtaracağı hayatlardan mı? Başarılı bir lider olup zamana yön vermesinden mi? Düşüncelerini rahatça söylemesinden mi? Hakkını aramasından mı? Ya da Kendi vizyonunu belirlemesinden mi?  

Peki neden gururlanıyorsun?
Kızın cahil kaldığı için mi?  Erken yaşta kocaya verdiğin için mi? Daha çocuk yaşta doğurttuğunuz için mi? Kocasından dayak yediği için mi? Kendi ayakları üzerinde duramadığı için mi?  Onun mutsuz olması mı seni gururlandıran? Bırak bu saçma gururu! 

Senin kızın ben ve benim gibi tüm milyonların geleceği ve sen o geleceği bizim elimizden alamazsın.  Hepimizin bir yaratılış sebebi var, bu sebebe sen mani olamazsın.
Nesline dönüp baktığında görmek istediğin manzarayı sen çizeceksin. 

İyi bir evlat ve birey yetiştirmek istiyorsan önce korkularınla yüzleş! Ve hayal et!!

Ya gün olur o kızın bir kürsüye konuşmacı olarak çıkar ve sen onu izlerken ‘işte bu benim kızım’ dersin. Ya da gün olur dayak yemekten her yeri yara bere içinde kapına dayanır ‘işte bu benim eserim’ dersin. 
Yani ya dua olursun ya da beddua.

Son sözüm sana bu.  

MEB bu konuda işi sıkı tutuyor ancak zihniyetleri değiştirmediğimiz sürece geleceğimiz ‘korkaklar’ tarafından elimizden alınmaya devam edecek dostlar. Bu konuda daha fazla hassasiyet lazım.
MEB İhbar hattı 444 0 632 görürseniz, rastlarsanız paylaşın.

Hepimizi eğitim çarpsın!!

Hadi eyvallah, İro

(Bu hafta biraz erken yazdım, bu konunun acelesi vardı)














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder